Akıllı Telefonların Bilinmeyen Yüzü: SAR Değeri

Günümüzde, hızla gelişen akıllı telefonlar, hepimizin gözde cihazları arasında. Artık, neredeyse 2 ayda bir, yeni akıllı telefon modelleri hayatımıza giriyor. Birçoğumuz bu yeni modellerden bir tane alabilmek için can atıyoruz. Peki, akıllı telefon alırken kriterleriniz nelerdir?

Çoğu kullanıcının dikkat ettiği özellikler; hızli bir işlemci, güzel fotoğraflar çekebilen bir kamera, yüksek depolama alanı, büyük bir ekran gibi en çok dikkat çeken özelliklerdir. Fakat bir özellik var ki, diğer tüm özellikleri önemsiz kılacak kadar önemli. Bu özelliğin adı, SAR! Akıllı telefonların, kablosuz yetenekleri arttıkça, bu gelişime orantılı olarak SAR değeride artmaktadır. Bu değerin artışı, sağlığımızı ciddi anlamda tehdit etmektedir.

SAR kelimesinin açılımı, "Spesific Absorption Rate" dir. Yani, "Özgül Soğurma Oranı" anlamına gelen SAR, vücudun maruz kaldığı radyasyonu ölçmek için kullanılan bir değerdir. Basitçe bir tanım yapmak gerekirse, "1kg doku tarafından emilen elektromanyetik güç" de diyebilirz. SAR değerinin hesaplanması biraz karmaşık ve zorlu bir denklem olduğu için, bundan bahsetmeyeceğim. Bu konuda meraklı olan ve detaylı bilgi almak isteyenler, bu makaleye bakabilirler.

Elektromanyetik dalgalar, insan vücuduna nüfuz ettiklerinde ısı enerjisine dönüşürler. Bu ısıya dönüşme olayı derinin altında gerçekleştiği için, deri üzerinde kalan algılayıcılar tarafından hissedilemezler. Bu nedenle, bize etki eden elektromanyetik dalgaların farkına varamayız. Ağağıdaki resimde, normal bir insanın ısı değerleri ile 15 dakika telefonla konuşmuş bir insanın ısı değerlerini karşılaştırabilirsiniz.

Bu denli yüksek ısı enerjisi, insan dokusuna ciddi zararlar verebilir. Zamanla dokularda bozulmalar ve beyinde kalıcı hasarlar oluşturabilir. Bundan dolayı, ne kadar düşük SAR değerine sahip telefon kullanırsanız, sizin için o kadar iyi olur. Evet, düşükte olsa bir elektromanyetik dalgaya maruz kalacaksanız fakat, en azından bundan alacağınız zararı minimuma indirmekte yarar olduğunu düşünüyorum.

Yüksek derecede SAR değerine maruz kalmak, sağlığımızı nasıl etkiler?

Kısa süreli etkileri:

• Görüş alanında daralma
• Kalp rahatsızlıkları
• Kalp pilinin bozulma riski
• Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
• Yoğun stres ve yorgunluk hissi
• Konsantrasyon ve dikkat bozulması
• Embriyo gelişiminin zarar görmesi
• Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
• Kadınlarda düşük riskinin artması
• İşitmede geçici aksaklıklar oluşması
• Baş ağrıları ve sersemleme
• Bağışıklık sisteminin bozulması.

Uzun süreli etkileri:

• Kan hücrelerinin bozulması
• Yüksek tansiyon
• Kalıcı işitme bozuklukları
• Genetik yapının bozulması
• Sperm sayısının azalması
• Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri
• Cilt kanseri
• Beyin bariyerinin zedelenmesi.
• Beyinde tümör oluşumu

Yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı, devletler bu konuda bazı kriterler belirlemişlerdir ve gerekli önlemleri almışlardır. Tabiki, bu önlemlerin ne kadar işe yarar olduğu hala tartışma konusudur.

Güvenli SAR değeri ne kadar olmalıdır? Bu sorunun cevabı, bazı ölçümlerden ve kullanılan tekniklerden dolayı, Avrupa Ülkeleri ve Amerika arasında farklılık göstermektedir. Her ülke, SAR değeri konusunda bazı sınırlamalar getirmiştir.

Amerika için bu sınır 1,6W/kg iken, Avrupa ülkeleri için bu sınır 2W/kg'dır. Ülkemizde de, Avrupa standartları gereği bu değer 2W/kg'dır. Bu rakamların üzerinde SAR değerine sahip bir telefon, satışa çıkarılamaz. Her ne kadar bu değerlerin altındaki telefonlar insan sağlığı için zararlı değildir densede, uzmanlar ve bilim adamlarının ortak görüşüne göre 0,8W/kg üzerindeki her telefon, insanlara ciddi zararlar vermektedir.

Yukarıda anlattıklarım doğrultusunda, akıllı telefon alırken dikkat etmeniz gereken en önemli kriter SAR değeri olmalıdır. Bu cihazları, özellikle çocuklarınızdan uzak tutmanızı şiddetle tavsiye ederim. SAR değeri, gelişim çağında bulunan çocuklara, yetişkinlere oranla çok daha fazla zarar vermektedir.

Akıllı telefonların güncel SAR değerlerine buradan ulaşabilirsiniz: SAR Values

Yazar: Ulaş ERSARI